Lütfen bir dil seçiniz.
Geri Dön

2019 Milano Tasarım Haftası’ndan Notlar

58. Salone del Mobile.Milano (iSaloni / Milano Mobilya Fuarı) 9-14 Nisan 2019 tarihleri arasında düzenlendi. Türkiye’den bir grup mimar ve tasarımcı, Yıldız Entegre’nin davetiyle fuarı ve paralelinde tüm kente yayılan 2019 Milano Tasarım Haftası etkinliklerini ziyaret etti. Geziye katılan tasarımcı ve mimarlar Milano Tasarım Haftası ve iSaloni izlenimlerini paylaştı.

2019 milano tasarım haftası’ndan notlar
Kategori
İlham Veren Fikirler

Tuna Aysel

Her yıl, Nisan ayının ilk günlerinin heyecanı, mesleğini aşkla yapan bizler için bir başka oluyor. İlkbaharın ruhumuzu ve zihnimizi tazelemesi gibi hem vizyonumuzu hem de mesleki ve genel kültürümüzü besleyen, tazeleyen, geliştiren yılın en önemli etkinliği için Milano’ya akın ediyoruz.

Sadece Rho Fiera Milano’nun değil neredeyse tüm şehrin bir fuar ve etkinlik alanına dönüşmesini hayranlıkla izliyor; sanatın, zanaatın ve tasarımın onlarca kolunun bir araya, insan ve şehir hayatının parçası haline gelmiş olduğunu tüm duyularımızla hissedebiliyor ve deneyimleyebiliyoruz.

Yıldız Entegre’nin artık “geleneksel” diye tabir edebileceğimiz organizasyonu ve katkılarıyla bu yıl da ziyaret etme fırsatı yakaladığımız Salone Internazionale del Mobile’de, “design” temalı salonların ve burada yer alan firmaların hem ürün hem de stant tasarımlarıyla, sunumlarıyla öne çıktığını ve ilgimizi çektiğini söyleyebiliriz. Terra (pişmiş toprak/kil rengi gibi tarif edilebilir), gri ve yeşil yılın trend renkleri olarak ön plandaydı. Ancak, bu yıl iSaloni’nin en dikkat çekici tarafının dokular ve yüzeyler olduğunu düşünüyoruz. Yalnızca ağaç ürünlerinde değil, metal ve cam gibi malzemelerde de dokuların, yüzeylerin yoğun olarak kullanıldığını gördük. Natürellik ve zanaat/el işçiliği vurgularının mobilya ve etkileşimde olduğu tüm disiplinleri etkisi altında tutmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Calvi Brambilla imzalı, B&B Italia ve Flos markaları için hazırlanan stant, büyüklüğü ve girişteki eğlenceli enstalasyon ile aklımızda en çok kalan uygulamaydı. Tuna Aysel, Tuna Aysel Design Studio

Sezin Ergene

Bu seneki moda çizgilerinde olduğu gibi, mobilya fuarında da canlı renklerin, floral desenlerin, eğrisel formların hakimiyetini gözlemlemek mümkün. Özellikle terrazzo ve mermer desenlerinin ahşaba yansıması “doğal olan”a dönüşe işaret ediyor. Bu izler aydınlatmadan halıya, camdan mobilyaya tüm ürünlerde takip edilebiliyor.

Kullanıcı deneyimini temel alan ürün sunumları ise ana fuar alanı dışında, şehir merkezinde Brera, Tortona ve Lambrate gibi mahallelerin içerisine yayılmış gösterişli bir tasarım festivali olarak karşımıza çıkıyor. Dünyaca ünlü tasarımcılar, mimarlar, markalar ürünlerini kentin sokaklarını, avlularını, meydanlarını, boş endüstriyel yapılarını, garajlarını kullanarak ve buraları galerilere dönüştürerek sergiliyorlar.

Sergilerin ana mekanlarından biri olan Milano Üniversitesi’ndeki yerleştirmeler, gezegenin sıkıntılarına dikkat çekmek ve onları eleştirmek adına hızlı tüketim, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik gibi konulara değiniyor.

Mimar Arthur Mamou-Mani’nin, Palazzo Isimbardi’nin avlusuna yerleştirdiği birbirine geçerek çoğalan biyotuğlalardan oluşan tasarımı “Conifera”, yenilenebilir malzemelerin potansiyelleri üzerine kurgulanmış bir sorgulama olarak tanımlanabilir.

Ibrahim Mahama’nın yerleştirmesi “A Friend” ise şehrin tarihi kapılarını kullanarak dünyadaki yoksulluk ve göç sorunlarına dikkat çekiyor.

Küreselleşen dünyadaki yapay zeka ve robot teknolojisine parmak basan örneklerden en ilgi çekici olanı ise insan ergonomisini hareketler üzerinden yorumlayan ve imaj olarak bize sunan “Bodies in Motion” çalışmasıydı.

Kullanıcı deneyimlerinin birebir test edildiği en önemli örneklerden biri Dornbracht’ın sanal gerçeklik başlığı ile süslediği Brera’daki galerisiydi. LG’nin Foster&Partners ile ortak ürettiği kıvrılan televizyon ise teknolojinin tasarımdaki katkısının geldiği son nokta olarak yorumlanabilir. Sezin Ergene, CM Mimarlık

Pınar Gökbayrak

2019 Milano Tasarım Haftası, sadece profesyonellere yönelik gerçekleşen iSaloni mobilya fuarının ötesinde, tasarım kültürü ile şekillenmiş bir İtalyan kenti olan Milano’da tüm kente yayılan bir dizi etkinlik, sergi, buluşma ile adeta bir şenlik gibi kutlanıyor. Fuar alanı oldukça büyük ve bu da pek çok nitelikli firmanın yenilikçi ürününü görmek anlamına geliyor ki oldukça yoğun bir tempo istiyor. Ancak bunun yanısıra kente dağılmış etkinliklerin de bir o kadar zihin açıcı olması sebebiyle ben ziyaretimi yarı yarıya fuar alanında ve kent içi etkinliklerde değerlendirmeyi tercih ediyorum. Bu sene, gerek kent içi sergilerde, gerek fuar alanında kullanıcı ile etkileşime geçen Ar-Ge ürünleri ve geridönüşüme, yeniden kullanıma ağırlık veren firmaları görmek çok sevindiriciydi. Paralel etkinlikler arasında Armani Siloları’nda yer alan Tadao Ando sergisi ise ziyaretimin en keyifli bölümlerinden biri oldu. Eskizlerinden şantiye videolarına ve farklı ölçeklerdeki maketlerine kadar Ando’nun pek çok üretimini kapsayan bir retrospektif hazırlanmıştı. Fuar alanında ise, ham-doğal malzeme ve nötr dokular, pastel ve doğaya özdeş renkler sadeliği yansıtırken; incelikli işçilik ve imalat detayı ile rafineleşen mobilya tasarımları, her zaman olduğu gibi İtalyan gustosunun izlerini taşıyordu. ■ Pınar Gökbayrak, PAB Mimarlık

 

Yunus Emre Kara

Milano tasarımla özdeşleşmiş bir şehir, hatta şehrin kendisi için tasarım eseri demek mümkün. Şehir planlamasından, mimari yapılara hepsi tasarım kültürünü destekler nitelikte. Özellikle son yıllarda inşa edilen mimari yapılar oldukça iddialı. Milano yeni mimari dili ile güncel tasarım yaklaşımlarına cevap verirken alışılmış tarihi Avrupa kentlerine kıyasla tarihsel niteliklerini kaybetmeden yeni bir Avrupa şehri vizyonu ortaya koyuyor. Yakın zamanda inşa edilen “Milan Apple Store” (Foster&Partners, 2018), “Microsoft Italy Merkezi” ve “Feltrinelli Porta Volta Yapı Kompleksi” (Herzog& de Meuron, 2016) ve “Fondazione Prada” (OMA, 2018) bu konuda iyi birer örnek.

Fuarın yanısıra Tortona bölgesi önemli lokasyonlardan. 2019 Milano Tasarım Haftası kapsamında her yıl Zona Tortona sokakları, Via Tortona’da bulunan dükkânlar, bazı evler tasarım etkinliklerine, sergilere, enstalasyonlara ev sahipliği yapıyor. Ünlü markaların Ar-Ge süreçlerini paylaştıkları sergiler özellikle görülmeye değer. Sadece mobilya alanında değil, endüstriyel ürün gelişmeleri, süreçleri ve tasarımlarına dair birçok şey bulmak mümkün.

Peugeot Design Lab: Tortona bölgesi, Via Savona’daki gösterimde Peugeot Design Lab bu yıl tasarlamış olduğu yeni konsept aracı sergiledi. Peugeot’nun elektrifikasyona doğru yolculuğu tema olarak işlenmiş ve geleceğe yönelik vizyonu etkinlik için özel hazırlanmış bir animasyon ile sunuldu.

Armani/Silos’da Tadao Ando Sergisi: Tadao Ando’nun proje süreçlerini; eskiz aşamaları, maket, model, teknik çizimleri, uygulama süreçleri, fotoğraflar ve videolar ile bir bütün olarak sunuyor

Arthur Mamou-Mani’nin “Conifera”sı: Moda evi COS ve Fransız mimar Arthur Mamou-Mani’nin stüdyosunun işbirliğiyle
3 boyutlu baskı yöntemiyle hazırlanmış olan enstalasyon, Palazzo Isimbardi’nin merkez avlusundan bahçeye giden yolu izleyen alanda 700 piramit formun çoğaltılarak eklemlenmesi ile kurgulanmış.

Salone Internazionale del Mobile: Fuarda sergilenen ürünler kadar firmaların stant tasarımları da hem firma kimliğini yansıtmakta hem de tasarım anlayışlarına dair fikir vermekte. Doğa, bahçe etkisi baskın olarak stantlarda göze çarpıyor. Pastel renkler son yıllarda moda oldu diyebiliriz ve tüm fuar genelinde tercih edildiği görülüyor. ■ Yunus Emre Kara, Zoom/TPU

 

Onur Özkoç

Tasarım merkezi olarak ünlenmiş kentin bu ününü korumasında düzenli olarak güncel tartışmalara evsahipliği yapmasının büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Dil, kültür, coğrafya farklarını gözetmeksizin tasarımcıların deneyim ve düşüncelerinin paylaşıldığı tasarım haftası, kentin global bir tasarım belleği rolü üstlenmesini sağlıyor.

Benim açımdan fuarın belki de en dikkat çekici bölümü, Kartell’in aynı zamanda  70. yılını kutladığı ve sergileştirdiği,  20. salonda bulunan standıydı. Biyoplastik kullanılarak üretilmiş yeni ürünler ve Philippe Starck’ın koordinasyonunda, yapay zeka tarafından tasarlanmış olan biyoplastik sandalyeler (A.I. Projesi) geleceğe dair spekülatif bir argümanları olması açısından çok heyecan vericiydi. Bununla birlikte, sergi alanının ve tecrübe akışının da çok iyi kurgulanmış olduğunu eklemeliyim.

Ürünlerinin yalın tasarım dilini sergi tasarımına da taşıyan bir diğer etkileyici alan ise Arper’e aitti. “Softer Spaces” (Daha Yumuşak Alanlar) temalı sergi, sınırları gittikçe muğlaklaşan yaşama-çalışma-eğlenme alanlarının iç içe geçmiş birlikteliğini malzeme, biçim ve renk üzerinden ele alıyordu ve oldukça ikna ediciydi. ■ Onur Özkoç, Motto Mimarlık

 

Dürrin Süer

Tasarımın kente, kentliye, gündelik hayata nüfuz ettiğini hissettiğiniz Milano, fuar nedeniyle çok daha coşkuluydu. Massimiliano Fuksas’ın rasyonel bir dolaşım kurgusunu özgün bir strüktürle etkileyici bir mekana dönüştürerek tasarladığı fuar alanındaki konsantre ortamın yanısıra kentte de açık/kapalı pek çok mekanda tasarımcılar ve firmalar yenilikçi ürünlerini sergileme yarışındaydılar.

Dönüşümlü olarak aydınlatma ve mutfak-mobilya teması ile kurulan fuar, bu yıl sıranın aydınlatmada olmasından; ışıltısı, göz kamaştırıcılığı artarak etkilenmişe benziyordu. Bu bağlamda yansıtıcı yüzeylerle, mat/parlak, karanlık/aydınlık zıtlıklarıyla kurgulanmış aydınlatma ürün mekânlarının çekiciliği diğerlerine göre öne çıkıyordu. Bunlar arasında ayrışan, mimarın tasarımlarını canlı performansıyla tanıtırken ziyaretçiyi de sürece dâhil ettiği, çamurdan, el emeğiyle elde edilen doğal formlu tek defaya özgü tasarımlarını sergilendiği Sergey Makhno Architects’in standı bir eğilimin, tavrın ürün ve mekânla ifadesinin iyi bir temsiliydi.

Fuarda bir yandan teknolojideki son gelişmeler marka+tasarımcı işbirliğinin (LG ve Foster&Partners) yansımalarıyla deneyimlenirken kâğıttan plastiğe, tekstilden ahşaba pek çok malzeme ve ürünün form, renk, doku olarak doğa ve doğala olan eğilimi gözlemleniyordu. ■ Dürrin Süer, M artı D Mimarlık

 

Yayın künyesi:

Ağacın İzinde: “2019 Milano Tasarım Haftası’ndan Notlar”, Arredamento Mimarlık, Haziran 2019/332, s. 32-37.

 

Ekspresyonist (Dışavurumcu) Sanat Anlayışına Dair Notlar önceki
Bauhaus School and Today's Understanding of Design sonraki